31 Aralık 2006 Pazar

Nerde o eski bayramlar

nerde o eski bayramlarr... :)) bu cümleyi kurmak için yeteri kadar eskidim mi bilmiyorum. ama şu bir gerçek ki eski bayramları çok özlüyorum. mesela bugün kurban bayramı ve ne hamamda bayılan ayılar var,ne seyyar lunaparklar geldi,ne sabahın köründe sokaklara çıkıp abim ve babamın namazdan gelmesini bekledim. dün gece de cicilerimle uyumadım zaten. uyandığım da içim eskisi gibi kıpır kıpır değildi. her zaman yaptığım şeyleri bugünde yaptım oysa eskiden bayramlarda sadece şeker-tatlı yiyip sokak aralarında kurulan minik lunaparklarda oynardık yada tüm bayramharçlığımızı çatapata,torpile,kızkaçırana yatırırdık. :) hergün oynadığımız oyunların hiçbirini oynamazdık ama hiç bayram günü kadar eğlenmezdik. bayram yeni kıyafetler,çikolatalar,şekerler ve bol para demekti. :) kapı kapı dolaşır şeker toplardık. :) arada bir komşulardan bazıları para da vericek olurdi ki o parayla da hemen bakkala koşar yine şeker alırdık. bu gün kurban bayramı ama artık kapımızı çocuklar okadar sık çalmıyor. dışardan hiç bir torpil sesi gelmiyor. ama gene de bayram yine de bayram eskisi kadar olmasa da bayram işte ya yine de güzel. :) artık insanlar daha çok çalıştıkları için mi her bayrama bayramdan çok tatil gözüyle bakılıp yan gelip yatılıyor,ya da gazetelerin tur porgramları incelenip herkesten uzaklara gidilmeye kafa dinlenilmeye çalışılıyor bilmiyorum. ama benim hatrımda kalanlara göre bugün tatil,dinlenme göüyle bakılan bayramlar en yorucu günlerimizdi. bi gece önceki heyecandan dolayı zaten yarım yamalak uyuduğumuz yetmiyormuş gibi bir de erkenden kalkıp amcalara teyzelere bayramlaşmaya giderdik. bütün gün hiç durmadan gezmek ve tatlı yemek zorundaydık. ayşe teyzede çok yemiş olmak fatma teyzeyi hiç ilgilendirmezdi. okadar hazırlık yapmıştı çünkü... tatlısı,şekeri,böreği,çilolatası,lokumu... şimdi bu kadar çeşit nerdee... :P hayat pahalı bir kere. :) hele ki kurban bayramları. kurban bayramlarında kurban da alındığı için bazı bayramlarda bayramlıklarımızı annem dikerdi. ben hiç bir markayı annemin diktiği o çiçekli böcekli kıyafetlerime değişmem. :) her yer kanrevan olurdu kurban bayramlarında. ozamanlar kurban kesimi bu kadar düzenli ve sağlıklı değildi. zaten herkes kendi kurbanını kendi keserdi. sonra bir çukur açılır artıklar gümm çukura. yollar kıpkırmızı olurdu. bizde kanların üstünden hoplaya zıplaya koşuştururduk. kurban eti muhakkak kahvaltıya yetişmeli kavurma yenmeliydi kahvaltı da... :) bütün kuzenler aynı çatı altında toplanırdık uzun uzun sofralar kurulurdu. ayrı ayrı tabakla kim uğraşıcak anneannem bir tepsi dolusu tarhanayı koyardı sofranın ortasına biz kaşıklarla sardırıdık. :) ozamanlar tarhana gerçekten çok mu lezzetliydi yok sa aç kalma korkusuyla paldır küldür saldırdığım için bana mı öyle geliyordu bilmiyorum. ama bildiğim şu ki dedem öldükten sonra biz hiç tepsiden tarhana içmedik. ve hiç bir çorba okadar lezzetli gelmedi bana. bu satırları yazarken yine bir bayram sabahı geldi gözümün önüne erkekler camii de biz kızlar; anneannem,annem,teyzem,kuzenlerim ve ben yanyana dizilmiş namaz kılıyorduk anneannem ağlıyordu. ben yan gözle anneanneme bakıyordum. teyzem ayağına bastı sanmıştım. :) o gözyaşlarının mutluluktan olduğunu anlamam uzun zamanımı aldı. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder