24 Ağustos 2007 Cuma

Bİsİkletle Merdivenlerden Nasıl İnİlİr

Olay İstanbulun şirin bir kasabasında geçiyor. Dört yaşlarındayım daha. Üç tekerlekli bisikletim var. Direksiyonu araba direksiyonuna benzeyenlerden sol tarafında mükemmel çalışan birde freni var. Hangi gündü hatırlamıyorum ama okula gitmediğimiz için bize her gün tatildi:) Bisikleti aldım evin çatısına çıktım. Çatımızda bisiklete binilebilecek düz tiplerden benim için ozamanlar formula1 pisti. Çatıya çıktım biraz bindikten sonra aşağı eve inmeye karar verdim. Bu sefer merdivenlerden elimde bisikletle inmeyecektim bisiklete binerek inmeye karar vermiştim. Merdivenlerimiz aşağıdan yukarı çıkarken viraj alan tiplerden. Bir elimle frene sıkıcı sarıldım, diğer elimle direksiyona ve kendimi merdivenlerden aşağı bıraktım ilk üç merdiveni başarılı bir şekilde indim, kalan merdivenlerden uçarak indim galiba. Gözlerimi açtığımda ilerki yıllarda(ilk okul2) beni sünnet edecek doktor kafama dikiş atıyordu. (hemde 5 adet) işte o gün bu gündür küçüklerimi severim büyüklerimi sayarım. Kafamdaki dikiş sayısı bununla kalmadı ilerki yıllarda arttı. Şuan dikiş izleri belli olmasada adrenalin tutkumuz çocukluğumuzda kaldı.

Dip not: Sanırım mimlendim.

2 yorum:

  1. Güldürdün beni Ender, adamın daha sonra seni sünnet etmiş olmasıda süper bi detay olmuş :)

    YanıtlaSil
  2. ya zaten o devirlerdeki tıp bilenler çok amaçlılarmış. Ben ilk okula yeni başladığım sıralarda, yazları 3 ay köyde kalırdık benim de alerjim olurdu, ondan 10-15 günde bir iğne vurulurdum. Halil Amca vardı iğne günlerimde bize gelir iğne yapardı bazen de gelmişken evdeki ineklerin aşılarını yapardı, eve geldiğinde "Hangi dana ya yapıcaz iğne, ahırdakilere mi buna mı?" diye sorup geyik yapardı, bende saf saf bakınırdım ne diyor diye ((:

    YanıtlaSil